27 Temmuz 2017 Perşembe

Nükhet Duru'nun hayatı!


YouTube'da popüler şarkıcıların hayatlarının anlatıldığı kısa videolarla karşılaştım. İşin magazin yönü de gözönünde bulundurularak önemli satırbaşlarıyla anlatılmış hayatlar ve en önemli noktalarına vurgu yapılmış. Ben de bir Nükhet Duru sever olarak kendimce anlatmak istedim onu. Gerçi çok anlattım onu bugüne kadar ama o, her yaşımda farklı şekilleniyor beynimde.

Ben Nükhet Duru nerede doğmuş, başından neler geçmiş diye özel hayatına girmeyeceğim. Çünkü onun hayatı daha edepli ve edebi şekilde kişiselleştirilmeden şarkılarında mevcut zaten. O, müziğin felsefesi gibi bir şey benim için.

Her tarzda müziğin erbabı şarkıcılar var bu ülkede ama onu, hayatı şarkısal bir şekilde yorumlama konusunda apayrı bir yere koymak lazım. O evrensel bir kişi yorumcu olarak. Çünkü düz bir şarkıcı değil ve dolayısıyla anlaşılması da, çetrefilli lafa gerek yok, kısaca kolay değil.

Onun müziği; tüketilmez bir macera gibi, dinledikçe insanının müziğe olan algısını daha da derinleştiren bir deneyselliğe sahip. Bu müzikal çaba insani bir kurgu mu, evrensel bir senaryo mu tartışılır. Kendimden örnek vereyim, diğer müzik eleştirmenlerinde de bunu çok gördüm, "aman bunu da mı yapmış" denilen şeyleri bile zamanla bir eser niteliği taşıdığı anlaşılıyor. Nükhet Duru'nun içine sinen bir şey, Nükhet Duru'nun lügatında yer almayı hak eden bir şeydir.

Bir kere Nükhet Duru yorumu gerçeği var. Eğer bir şarkı onun tarafından yorumlandıysa, yeniden yazılmış gibi bir şey demektir. Çünkü o şarkıları söylerken-yorumlarken işin içine duygularını samimi bir şekilde katarak yeniden yazar şarkıları, yeniden besteler, yeniden sözcükleri anlamlı kılar. Tabi anlayabilene...

Anlamak lazım Nükhet Duru'yu sevmek için, tekrar tekrar dinlemek lazım. Ama kolay melodi ve sözlerin beyinlerimizi yıkadığı bir kültürde, Nükhet Duru'nun evrensel yorumu bize yabancı, anlaşılmaz ve zor gelecektir. Zaten kendisi de belirtmiştir bunu. Öldükten sonra arkasıdan söylenmesini istediği kelime, "anlaşılamadı"dır.

Evet anlayamadık biz onu. Çünkü biz Batı'nın evrensel kültürüne uzaktık. Nükhet Duru'nun operamsı soprano sesi ve yorumunun bizim sanat anlayışımızda pek yeri yoktu. Bu ülkede bir sanatçının sevilmesi, baştacı edilmesi, süperstar veya diva ilan edilmesi için biraz orient, biraz görsel, biraz bir şeyler olması gerekir çok da tanımlayamadığım. Yani özgün falan olamazsın. Olursan anlaşılmazsın işte.

Oysa Nükhet Duru işte tam da bu noktadan yola çıkmıştır. O kimsenin yapmadığını yapmak istemiştir. Önüne konulanları reddetmiş ve söylemek istediği tarzın peşine düşmüştür. Hatta bu yüzden ilk plak şirketinden kovulmuştur.

İlk 45'liğinde bile AlaturkaCaz ve FolkCaz söylemiştir sahnelerdeki deneyselliğinin paralelinde. İlk büyük çıkışını da aranjman ile değil özgün bir beste olan "Beni Benimle Bırak" ile yapmıştır. Müziğimizin altın yılları Nükhet Duru'nun ilk beş albümüne tekabül eder. Pop değildir söylediği. Belki PopKlasik diyebilir miyiz? Kendisi NeoKlasik diyor.

Kıyaslanamaz kimseyle Nükhet Duru ve yaptıkları. Ülkemizin önde giden seslerine bakın; hepsinin bir tarzı vardır ve aynı çizgide giderek star olmuşlardır ama onun derdi starlık olmadığı için deneyselliği seçmiştir.

Kim ilk beş albümünden sonra zirvedeyken alaturkada bir deneysellik yapmak ister..? Bunun için Folk müziğimizi modernleştirmek ister, "tınılarımız"ı kimsenin anlayamayacak olmasına rağmen senfonikleştirmek-klasikleştirmek ister?

Onun anlaşılmaz oluşunun sebeplerinden biri de Anadolu'nun fadocusu olmasıdır belkide."Endülüste Raks"ı kim onun kadar deneyselleştirmiştir, kim Münir Nurettin'i onun kadar samimi bir şekilde ifade etmiştir? Timur Selçuk, Nükhet Duru'dan başka müziğine kapılarını açmış mıdır? Herkesin hayranı olduğu Sezen Aksu değil midir onun fanı olan?

Daha önce Nükhet Duru ile ilgili söylediklerimi çok da tekrar etmek istemiyorum aslında. Tiyatro nasıl hayatı yorumlamaksa, Nükhet Duru da şarkılarla hayatı en usta, en mükemmel şekilde yorumlamaktadır.

Nükhet Duru bir ses sanatçısıdır ama "müzikal" bir ses sanatçısıdır. Zaten gerçek anlamda da bir müzikal sanatçısıdır. Bu ülkede onun kadar müzikal yapan başka bir sanatçı yoktur ve yıl 2017 olmuş hala yollardadır artık kendini anlattığı kabaresiyle.

Nükhet Duru sadece bir ses sanatçısı olsaydı, şimdiye kadar köşesine çekileblirdi. O sanatçılığına müziği araç edinmiştir. Kendisinin de dediği gibi şarkı söylemeseydi, sanatçı ruhunu başka bir şekilde ifade ederdi mutlaka.

Nükhet Duru bir nicelik değil, niteliktir. Başkalarının çalışmalarında yer almalarını bir tarafa koyarsak, 44 albüm ve single çalışması mevcuttur ve bunlar laf olsun diye yapılmış işler değildir. Her birinde duygu vardır, hayat vardır, mesaj vardır hayata dair...

Diğerleri gibi sadece aşkı anlatmamıştır şarkılarında; hayata dair ne varsa her şeyi anlatmaya çalışmıştır... İçine sinmediği hiçbir şey yapmamıştır Nükhet Duru biraz önce dediğim gibi. Biz beğenmişizdir, beğenmemişzdir ayrı mesela ama Nükhet Duru'nun kötü hiçbir işi yoktur; her zaman dediğim gibi anlaşılamayan işi vardır sadece .

O, müziğe başladığı ilk günden beri dur durak bilmeden müziği inatla anlatmaya çalışan tek sanatçısıdır bu ülkenin çok anlaşılamamasına ve hala inatla anlaşılmayacak olmasına rağmen..! Çünkü müziğimizi ellerinde bulunduranların müziğimizi evrenselleştirmeye niyetleri yok... İnanıyorum ki müziğe bıraktığı miras, ulusal piyasada anlaşıldıktan bizde de anlaşılacaktır... Ben sana ölümüne vurgunum Nükhet Duru!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder